AÇIKTAKİ EŞYA HAKKINDA HIRSIZLIK SUÇU- SULH CEZA HAKİMLİĞİ KARARINA TUTUKLULUK İTİRAZ DİLEKÇESİ -
EDİRNE NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
……………………….. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO :
İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ :
MÜDAFİİ : Av. BÜŞRA YİĞİT
ADRES :
KONU : ………….. Sulh Ceza Hakimliği'nin ………….. D. İş sayılı dosyasının ………………. tarihli duruşmasında şüpheli müvekkil hakkında verilen ''tutukluluk" kararına karşı itirazlarımızın sunulması ve itirazlarımızın kabulüyle müvekkilin tahliyesi ve serbest bırakılmasına karar verilmesi talebimize ilişkindir.
AÇIKLAMALAR :
………………. Sulh Ceza Hakimliği'nin …………. D. İş sayılı dosyasının ………….. tarihli duruşmasında müdafiisi bulunduğum ……………… hakkında, '' Kamu Hizmetine Tahsis Edilen Eşya Hakkında Hırsızlık" suçundan Tutuklama kararı verilmiştir. Müdafisi bulunduğum şüphelinin tutukluluk halini gerektirecek yasal koşullar mevcut olmadığı halde, müvekkil hakkında tutuklama kararı verilmiş olması usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;
Yargılamaya konu olayın değerlendirilmesinde müvekkil, mahkeme nezdinde suça konu çalınan eşyayı malikin rızası hilafına almadığını, böyle bir girişimde dahi bulunmadığını açıkça beyan etmiştir. Yargılamaya konu suç eşyasının elinde olduğuna dair kesin bir teşhis ve delil bulunmamaktadır. Dosya içeriğindeki video kayıtlarına ait görüntüler şüpheli müvekkilin o an oradan sadece geçmekte olduğunu göstermekte, herhangi bir şey alırken göstermemektedir. Bir kimsenin sırf bir yerde yürümekte olduğundan dolayı çevrede gelişen bir suça iştirak ettiği ya da gerçekleştirdiği kanısı akla, mantığa ve hukuka aykırıdır. NİTEKİM SUÇ ŞÜPHESİ OLUŞSA DAHİ BU ŞÜPHE TUTUKLAMAYI GEREKTİRECEK MAHİYETTE DEĞİLDİR. Şunu da unutmamak gerekir ki şüpheden sanık yararlanır ilkesi yargılamanın her aşamasında uygulanmalıdır. Açıklanan nedenlerle tutukluluk kararı kamu yararını aşacak ve insan hakkı ihlali doğuracak şekilde verildiğinden dolayı hukuka aykırıdır.
Dosyada kesin bir delil ve teşhis bulunmamaktadır. Harici olarak, müvekkil şüphelinin - her ne kadar ceza hukukunda kabulle bağlılık ilkesi yoksa da- bir kabulü de bulunmamaktadır. Bir kimsenin herhangi bir olay mahalli çevresinde rastgele dolaşırken sırf bu sebepten dolayı şüpheli sıfatını haiz olması hayatın olağan akışına aykırı değilse bile, sırf o civarda görüldüğü için ve başkaca hiçbir delil ve kabul olmamasına rağmen tutukluluk kararı verilmesi hukuka uygun değildir.
TCK 141 "(1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir." hükmü amirdir.
Hırsızlık suçu CMK md. 100/3 hükmüne göre tutuklama nedeninin var sayıldığı değil, var sayılabileceği suçlardandır. Bu sebeple de tutukluluk kararı verilmesi ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Soruşturma evresinde tutuklama koruma tedbiridir. Bu sebeple uzun sürmesi koruma tedbirlerine ilişkin ölçülülük ilkesine aykırıdır. Dosya kapsamında tüm deliller toplanmış olup müvekkilin kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi bulunmamaktadır. Tutuklama en son tedbirdir. CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğini söylemektedir. Mahkemenin öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemesi gerekirken, müvekkil hakkında doğrudan tutuklama kararı verilmiştir. Ancak müvekkilin ne kaçma şüphesi ne de delilleri karartma gibi bir durumu vardır. Bunları istese dahi yapamayacak olan müvekkilin hürriyetinin yok yere bağlanması usule ve yasaya aykırıdır.
Müvekkil tutuklama koruma tedbirinin amacına aykırılık teşkil edecek şekilde tutuklanmıştır. Söz konusu suça ilişkin kamera kayıtları zaten emniyetin elinde olup müvekkilin bu delillere ulaşıp yok etmesi mümkün değildir, toplanması gereken tüm deliller soruşturma aşamasında toplanmıştır.
üm dosya kapsamı değerlendirildiğinde olaya ilişkin, kamera kayıtları, alınan ifadeler gibi toplanabilecek tüm delillerin toplandığı görülmektedir. Tutuklama önleyici bir tedbir olup ceza amacı taşımamalıdır. Ancak yasal şartlar gerçekleşmeden sanık hakkında tutukluluk kararı verilmesi cezalandırma amacına yönelik olup, tutuklamanın amacına aykırı düşmektedir. Müvekkilin kaçma şüphesi bulunmamakta olup, sabit bir ikametgahı vardır. İşbu nedenlerle müdafisi bulunduğum sanığın TAHLİYESİNE KARAR VERİLMESİNİ TALEP ETME LÜZUM VE ZARURETİ HASIL OLMUŞTUR.
NETİCE VE TALEP :Yukarıda açıklamaya çalıştığımız ve resen nazara alınacak nedenlerle tutuklama kararına yaptığımız işbu itirazların mahkemenizce incelenip müdafisi bulunduğum ŞÜPHELİNİN TUTUKSUZ YARGILANMASINA; işbu talebimiz kabul edilmezse müvekkil hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz. ../…/..
Şüpheli Müdafii
Av. Büşra YİĞİT
Dilekçemiz örnek olup hukuki yardım için iletişime geçiniz.
Keşan Avukat, boşanma, ceza, aile, hukuku, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, keşan en iyi avukat, edirne ceza avukatı, keşan ceza avukatı,yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet.