ARACI/ARABASI/PARASI/ALTINI ÇALINAN KİŞİ NE YAPABİLİR? ÇALINTI ALTIN VEYA ZİYNET EŞYASI SATAN KUYUMCU NELERDEN SORUMLUDUR? ÇALINTI ALTIN SATILDIKTAN SONRA ESKİ SAHİBİNE HANGİ DAVA İLE GERİ VERİLİR? ALTINI ÇALINAN KİŞİ HANGİ DAVA İLE ALTININI GERİ ALABİLİR?
ÇALINTI ALTIN SATAN KUYUMCU CEZA DAVASI İLE KARŞI KARŞIYA KALIR MI?
ZORLA İMZALATILAN ÇEK İPTALİ NASIL OLUR? HANGİ DURUMLARDA ÇEK İPTAL EDİLİR?
Çalıntı ziynet eşyası ya da altın satan kuyumcu, çalıntı mal olduğunu bilerek satın alıp satmasa bile ve ceza davasından beraat etse bile, açılan davada malın gerçek sahibine eşyanın iadesini yaparken bedel talep edemez.
Türk Medeni Kanununa göre:
"
Kaybedilen veya çalınan eşya bakımından
Madde 989- Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.
Bu taşınır, açık artırmadan veya pazardan ya da benzeri eşya satanlardan iyiniyetle edinilmiş ise; iyiniyetli birinci ve sonraki edinenlere karşı taşınır davası, ancak ödenen bedelin geri verilmesi koşuluyla açılabilir.
Diğer konularda iyiniyetli zilyedin haklarına ilişkin hükümler uygulanır."
ÇALINTI ALTIN/ARAÇ/ARABA HAKKINDA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI ve YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ KARARLARI
1)
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 1988/11-803
Karar Numarası: 1989/8
Karar Tarihi: 25.01.1989
ZORLA SENET İMZALATMAK
ALACAK DAVASI
ZİLYEDLİK
KIYMETLİ EVRAK
MENKUL MALIN ÇALINMASI
İSTİHKAK DAVASI
ÖZETİ: Zorla imzalattırılan senede dayanarak açılan alacak davasında davacı söz konusu senedin emniyette baskı altında düzenlendiğini ileri sürmektedir. Oysa baskı altında verildiği kabul edilse bile, çek çalınan tellerin bedelini karşılamak üzere davalıya verilmiştir. Yani bir karşılığı vardır. Yeniden şirket olunan bir menkulün zilyedi beş sene zarfında istihkak davası açabilir. Davacı söz konusu hırsızlık malı aleni bir müzayededen veya bir pazardan ya da ona mümessil eşya satan bir tacirden satın aldığını ispat edememiş olduğundan bedelini almadan malı iade etmek zorundadır. Çalıntı teller ise davacının işyerinde kullanılmış olduğundan davacı mal yerine verdiği çekin istirdadını isteyemez.
Taraflar arasındaki "alacak " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; SAMSUN 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22/10/1986 gün ve 539-1398 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi’nin 29/09/1987 gün ve 2416-4907 sayılı ilamı:
(...Dosyada mevcut delil ve ifadelere göre; davalıya ait elektrik tellerinin dava dışı şahıs tarafından çalındığı ve bir kaç el değiştirdikten sonra İ. O. tarafından davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu çekin ise bu çalıntı tellerin bedeli olarak davalıya verildiği de bellidir. Ancak davacı bu çekin emniyette baskı altında düzenlendiğini ileri sürmektedir. Oysa baskı altında verildiği kabul edilse bile, çek çalınan tellerin bedelini karşılamak üzere davalıya verilmiştir. Yani bir karşılığı vardır. MK.nun 902. maddesine göre yeniden şirket olunan bir menkulün zilyedi beş sene zarfında istihkak davası açabilir. Davacı söz konusu hırsızlık malı aleni bir müzayededen veya bir pazardan ya da ona mümessil eşya satan bir tacirden satın aldığını ispat edememiş olduğundan bedelini almadan malı iade etmek zorundadır. Çalıntı teller ise davacının işyerinde kullanılmış olduğundan davacı mal yerine verdiği çekin istirdadını isteyemez. Esasen davacı çalıntı telleri satın aldığını iddia ettiği İ A’un bu işin ticaretini yapan bir tüccar olduğunu ispatlayacak delil getirmediği gibi, malı aldığına ilişkin bir faturayı da dosyaya ibraz edememiş olduğundan ispatlanamayan davanın reddine karar verilmek gerekirken, Mahkemece yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemişti..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 25/01/1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2)
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 1997/10018
Karar Numarası: 1998/521
Karar Tarihi: 17.02.1998
KAYBEDİLEN VEYA ÇALINAN EŞYA BAKIMINDAN ZİLYEDİN DAVA HAKKI
ÖZETİ:
DAVA: Taraflar arasındaki tespit davası üzerine yapılan yargılama sonunda Hamda yazılı nedenlerden dolayı verilen hükmün davalı İçişleri Bakanlığı adına Hazine avukatı tarafından duruşmasız, davalı M. avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
KARAR: 1- Uyuşmazlığın davalılardan M. 'e yönelen bölümü istihkaka ilişkin M. 'in otomobili evinin önünden çalındıktan ve el değiştirdikten sonra oluşturulan trafik kaydı ile davacıya satılmıştır. Davacının elinde bulunan otomobile zabıtaca el konulması üzerine davacı istihkak davası açmıştır. Medeni Kanununun 902. maddesi uyarınca, çalıntı mal için belli sürede malik tarafından geri alınma olanağı vardır. Malı satın alan pazar veya benzeri eşya satan bir yerden satın aldığı takdirde geri verme, satış parası karşılığında ve o koşulla çözümlenebilir. Somut olayda davacının satın alışı böyle bir yerde sözkonusu olmadığına göre davalı otomobilini geri almakta haklıdır. Öyleyse davanın reddi gerekirken, yasal düzenlemeye aykırı olarak isteğin kabul edilmiş olması bozma nedenidir.
2- Dava aynı zamanda İçişleri Bakanlığına da yöneltilmiştir. Böyle bir davada içişleri Bakanlığına h. yöneltilemez. Yerel mahkemece anılan yön gözetilmeksizin uyuşmazlık konusunda hüküm oluşturulmamış bulunması da bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve davalı M. yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma, avukatlık parasının davacıya yükletilmesine ve davalı M. 'ten peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 17/02/1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Keşan Avukat, KEŞAN CEZA AVUKATI, EDİRNE CEZA AVUKATI, ENEZ CEZA AVUKATI, İPSALA CEZA AVUKATI, UZUNKÖPRÜ CEZA AVUKATI, MERİÇ CEZA AVUKATI, HAVSA CEZA AVUKATI, TEKİRDAĞ CEZA AVUKATI,boşanma, KARŞILIKSIZ ÇEK ŞİKAYETİ, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuşturucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi, kira davası, kiracılar nasıl çıkartılır