EDİRNE NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
……………………... SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO :
İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ :
MÜDAFİİ : Av. Büşra YİĞİT
ADRES :
KONU : ……………. Sulh Ceza Hakimliği'nin ………………... İş sayılı dosyasının ………………. tarihli duruşmasında şüpheli müvekkil hakkında verilen ''tutukluluk" kararına karşı itirazlarımızın sunulması ve itirazlarımızın kabulüyle müvekkilin tahliyesi ve serbest bırakılmasına karar verilmesi talebimize ilişkindir.
AÇIKLAMALAR :
………………..Sulh Ceza Hakimliği'nin …………….. İş sayılı dosyasının ……………… tarihli duruşmasında müdafiisi bulunduğum şüpheli hakkında, '' Adet Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya" suçundan Tutuklama kararı verilmiştir.
Müdafisi bulunduğum sanığın tutukluluk halini gerektirecek yasal koşullar mevcut olmadığı halde, müvekkil hakkında tutuklama kararı verilmiş olması usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;
YARGILAMAYA KONU OLAYA İLİŞKİN MÜVEKKİL OLAY ESNASINDA SUÇA KONU EŞYANIN BAŞKASINA AİT OLDUĞUNU BİLMEDİĞİNİ İFADE ETMİŞTİR. BU HUSUSTA TCK MD.30/1 HATA HÜKÜMLERİ VUKU BULMAKTA OLUP ORTADA BİR SUÇ BULUNMAMAKTADIR.
TCK 141 "(1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir." hükmü amirdir.
Müvekkil söz konusu eşyayı sahipsiz olduğunu düşünerek aldığını beyan etmiştir. Bu durumda TCK md. 30/1 hükmü suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen kimsenin kastının olmadığını amirdir. Müvekkilin üzerine atılı suç hırsızlık suçu olup taksirle işlenemeyeceğinden ve açıklanan nedenlerle müvekkilin kastı da bulunmadığından dolayı suçun oluşmadığı görülmektedir. Söz konusu hırsızlık suçunun müvekkil nezdinde maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Ancak hakimliğiniz aksi kanaatte ise aşağıda atılı suçla ilgili açıklamalar yapılacaktır:
MÜVEKKİL BEYANLARINDA SAMİMİDİR. SÖZ KONUSU FİİLDE MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI VE ZORUNLULUK HALİ OLAN HAFİFLETİCİ SEBEPLER MEVCUTTUR.
Müvekkil hem ifadesinde hem daha sonra makamınızdaki beyanlarında çocuklarını ısıtmak için suça konu eşyayı aldığını beyan etmiştir. TCK 147 " Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir." hükmünü amir olup somut olayla birebir örtüşmektedir.
Malın değerinin azlığı söz konusu olup bu unsur sebebiyle de ceza verilmekten vazgeçilebileceği açıkça düzenlenmiştir. TCK 145 "Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir." hükmünü amir olup takdir makamınızındır.
MÜVEKKİL HAKKINDA TCK 168/1'e GÖRE ETKİN PİŞMANLIK HÜKMÜ UYGULANMALIDIR.
Müvekkil yargılamaya konu fiil tamamlandıktan sonra kovuşturma aşamasına geçilmeden önce bizzat pişmanlık göstererek müştekinin uğradığı zararı fazlasıyla gidermiştir. Bu durumda zarar kısmen değil, tamamen hatta fazlasıyla giderildiğinden etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasında müştekinin rızası da aranmayacaktır.
MÜVEKKİLE ATILI SUÇUN MAHİYETİ, TUTUKLAMA NEDENİNİN "KANUN GEREĞİNDE VAR SAYILDIĞI", MÜVEKKİLİN DELİLLERİ KARARTMA ŞÜPHESİNİN BULUNMASI İHTİMALİ VE ZAPTTA GEÇEN DİĞER SEBEPLERLE, TUTUKLULUK HALİNE İLİŞKİN KARAR VERİLMESİ ÖLÇÜSÜZ OLMUŞTUR.
Müvekkil tutuklama koruma tedbirinin amacına aykırılık teşkil edecek şekilde tutuklanmıştır. Söz konusu suça ilişkin kamera kayıtları zaten emniyetin elinde olup müvekkilin bu delillere ulaşıp yok etmesi mümkün değildir, toplanması gereken tüm deliller soruşturma aşamasında toplanmıştır.
Hırsızlık suçu CMK md. 100/3 hükmüne göre tutuklama nedeninin var sayıldığı değil, var sayılabileceği suçlardandır. Yukarıda açıklanan nedenlerle cezada indirim uygulanabileceği hatta hiç ceza verilmeyebileceği kanunda açıkça ifade edildiğinden tutuklama kararı verilmesi ölçülülük ilkesine ayrılık teşkil etmektedir.
YİNE YARGILAMAYA KONU OLAYLA İLGİLİ BAŞKACA TOPLANACAK VEYA KARARTILACAK DELİL BULUNMAMAKTADIR.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde olaya ilişkin, kamera kayıtları, alınan ifadeler gibi toplanabilecek tüm delillerin toplandığı görülmektedir. Tutuklama önleyici bir tedbir olup ceza amacı taşımamalıdır. Ancak yasal şartlar gerçekleşmeden sanık hakkında tutukluluk kararı verilmesi ceza amacına yönelik olup, tutuklamanın amacına aykırı düşmektedir. Müvekkilin kaçma şüphesi bulunmamakta olup, sabit bir ikametgahı, bakmakla yükümlü olduğu çocukları vardır. İşbu nedenlerle sayın başkanlığınızdan müdafisi bulunduğum sanığın tahliyesine karar verilmesini talep etme lüzum ve zarureti hasıl olmuştur.
NETİCE VE TALEP :Yukarıda açıklamaya çalıştığımız ve resen nazara alınacak nedenlerle tutuklama kararına yaptığımız işbu itirazların mahkemenizce incelenip müdafisi bulunduğum Sanığın tutuksuz yargılanmasına; işbu talebimiz kabul edilmezse müvekkil hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz…/…/…
Şüpheli Müdafii
Av. Büşra YİĞİT
Dilekçemiz örnek olup en doğru hukuki yardım için büromuzla iletişime geçiniz.
(basit hırsızlık tutukluluğa itiraz dilekçesi) (basit hırsızlık asliye cezaya itiraz dilekçesi) (sulh ceza basit hırsızlık tutuklama kararına itiraz) (sulh ceza örnek dilekçe)
Keşan Avukat, boşanma, ceza, aile, hukuku, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, keşan en iyi avukat, edirne ceza avukatı, keşan ceza avukatı,yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet.
