BELEDİYE, KÖYÜN MERA ve OTLAKLARINA MÜDAHALE EDEBİLİR Mİ? BELEDİYEYE KARŞI EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI NASIL AÇILIR? EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI AÇILARAK BEELDİYE MÜDAHALESİ ÖNLENEBİLİR Mİ? ECRİMİSİL DAVASI NASIL AÇILIR?
BAŞKASININ ARAZİSİNE BİNA YAPAN KİŞİYE HANGİ DAVA AÇILIR? BAŞKASININ ARAZİSİNE BİNA YAPAN KİŞİ ECRİMİSİL ÖDER Mİ?
ARAZİ TAŞITIĞINDA PARSEL DEĞİŞMESİ DURUMUNDA HANGİ DAVA AÇILIR? İYİNİYETLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN KİŞİ, ARAZİNİN DEĞİŞTİĞİNİ İLERİ SÜREREK TAŞAN YERE YAPI İNŞAA EDEBİLİR Mİ? TAŞAN ARAZİDE TARLA SÜREBİLİR Mİ?
Arazi kaymalarının sınır değişikliği gerektirmediğini Türk Medeni Kanunu hüküm altına almıştır.
Başkasının maliki olduğu bir araziyi herhangi bir şekilde kullanan kişiye karşı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılır. Ecrimisil, geriye dönük 5 yıllık olarak açılabilir.
TÜRK MEDENİ KANUNUNA GÖRE ;
"
Mülkiyet hakkının içeriği
Madde 683- Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir."
1)
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2004/6220
Karar Numarası: 2004/6412
Karar Tarihi: 30.09.2004
ELATMANIN ÖNLENMESİ
MUARAZA YARATMAK
ÖZETİ: Davacı köy, mera olarak sınırlandırma ve elatmanın önlenmesi talebinde bulunmuştur. Davalı belediye ise, dava konusu yerin imar planı kapsamına dahil edildiğini, davacı köyün bu yerlerde üstün hakkı olmadığını savunmuştur. Davalının bu savunması hukuki anlamda muaraza yaratması demektir. Müdahale, fiili olabileceği gibi somut olayda olduğu gibi hukuki veya sözlü de yapılabilir. O yüzden mahkemece davalı belediyenin davacı köyün müşterek kullanım hakkına el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.1984 gününde verilen dilekçe ile mera olarak sınırlandırma ve el atmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, taşınmazın müşterek mera olduğunun tespitine dair verilen 06.05.2004 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı Belediye'nin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- Davalı Hazine ve davacı köy tüzelkişiliğinin temyizine gelince;
Davalı belediye dava konusu yapılan yörenin imar planı kapsamına dahil edildiğini, davacı köyün bu yerlerde üstün hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalının bu savunması hukuki anlamda muaraza yaratması demektir. Müdahale, fiili olabileceği gibi somut olayda olduğu gibi hukuki veya sözlü de yapılabilir. O yüzden mahkemece davalı belediyenin davacı köyün müşterek kullanım hakkına el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerekir iken meni müdahale davasının red edilmesi yanlıştır.
Diğer yandan, H.U.M.K. 388. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının infaza olanak sağlaması gerekir. Kararda taraflara yüklenen hak ve borçların neler olduğu açıkça gösterilmemişse taraflar arasında yeni bazı çekişmeleri ortaya çıkabilir. Bundan dolayı dava konusu yerlerin nereleri olduğu hüküm fıkrasında açıkça yazılmalı ve hüküm bunlarla ilgili kurulmalıdır. Değinilen yönün gözetilmemesi de H.U.M.K. 388 ve 389. maddelerine aykırı olmuştur.
Davacı köyün açtığı dava kısmen kabul edildiğinden H.U.M.K.'nun 417. maddesi hükmünce davacının yaptığı yargılama giderlerinin paylaştırılmaması da yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı belediyenin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bend uyarınca hükmün davacı ile davalı Hazine yararına BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davacı köye iadesine, 30.09.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
TÜRK MEDENİ KANUNUNA GÖRE ;
"
Yeni arazi oluşması
Madde 708- Birikme, dolma, toprak kayması veya kamuya ait suların yatağında ya da seviyesinde değişme gibi sebeplerle sahipsiz yerlerde yeniden oluşan yararlanmaya elverişli arazi Devlete ait olur.
Devlet, bu araziyi kamusal bir sakınca bulunmadığı takdirde öncelikle arazisi kayba uğrayana veya bitişik arazi malikine devredebilir.
Toprak parçalarının kendi arazisinden koptuğunu ispat eden malik, bunları, durumu öğrendiği tarihten başlayarak bir ve her hâlde oluşumun gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıl içinde geri alabilir."
"
Arazi kayması
a. Genel olarak
Madde 709- Arazi kayması sınır değişikliğini gerektirmez.
Arazi kayması sebebiyle bir taşınmazdan diğerine geçmiş olan arazi parçaları ve diğer cisimler hakkında sürüklenen şeylere ve karışmaya ilişkin hükümler uygulanır."
2)
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2007/1563
Karar Numarası: 2007/3062
Karar Tarihi: 22.03.2007
BAŞKASININ ARAZİSİNE BİNA YAPMA
ÖZETİ: Davacı, kayden maliki olduğu taşınmaza davalıların bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalıların davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattıkları saptandığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 327 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı Mehmet; çekişmeli taşınmazla, maliki olduğu taşınmaz arasından geçen davanın 1980'li yıllarda ıslah çalışmaları yapılarak yatağının değiştirildiğini ve eski yatağın zemininin doldurulduğunu, bu nedenle parsel sınırlarının değiştiğini, davacının maliki evvelinden haricen satın aldığı 25 m2 kısmı da dahil ederek bina yaptığını, iyiniyetli olduğunu belirtip; davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece; davalıların davacıya ait 327 parsel sayılı taşınmaza haksız olarak elattıkları gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Mehmet Öz vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalıların davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattıkları saptandığına göre; davalı Mehmet Öz'ün temyiz itirazı yerinde değildir.
SONUÇ: Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 206,55 YTL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3)
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2004/8149
Karar Numarası: 2004/9090
Karar Tarihi: 15.09.2004
SULH MAHKEMELERİNİN GÖREV ALANLARI
TAŞINMAZIN BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULMASI
TAŞINMAZIN KULLANILMAZ HALE GELMESİ
ÇAPLI TAŞINMAZA ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM
ÖZETİ: İddianın içeriği ve yapılan keşif sonucunda düzenlenen rapor ve krokilerden, çekişme konusu taşınmazlara su borusu geçirilmek suretiyle elatıldığı; böylece taşınmazların bütünlüğünün bozulduğu ve tamamının kullanılamaz hale geldiği sonucuna varıldığından taşınmazların tamamının değerlerinin saptanması ve görev hususunun buna göre belirlenmesi gerekir.
DAVA: Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki bulundukları 539 ve 540 parsel sayılı taşınmazlara ve bu taşınmazlarıyla irtibatlarını sağlayan özel yola davalılar tarafından su boruları döşenerek elatıldığını ileri sürerek, davalıların elatmalarının önlenmesine ve döşenen boruların yıkımına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davacıların taşınmazında eskidenberi boru hattı bulunduğunu; bu boru hattının yenilendiğini ve davacılara herhangi bir zararın sözkonusu olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece keşif sonucu belirlenen dava değeri itibariyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Gerede Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi N.Semra Soydaş'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın su borusu geçen kısmının değerine itibar edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
İddianın içeriği ve yapılan keşif sonucunda düzenlenen rapor ve krokilerden, çekişme konusu taşınmazlara su borusu geçirilmek suretiyle elatıldığı; böylece taşınmazların bütünlüğünün bozulduğu ve tamamının kullanılamaz hale geldiği sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, taşınmazların tamamının değerlerinin saptanması ve görev hususunun buna göre belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K 428.mad.uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Keşan Avukat, KEŞAN CEZA AVUKATI, EDİRNE CEZA AVUKATI, ENEZ CEZA AVUKATI, İPSALA CEZA AVUKATI, UZUNKÖPRÜ CEZA AVUKATI, MERİÇ CEZA AVUKATI, HAVSA CEZA AVUKATI, TEKİRDAĞ CEZA AVUKATI,boşanma, KARŞILIKSIZ ÇEK ŞİKAYETİ, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuşturucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi, kira davası, kiracılar nasıl çıkartılır