CEZA DAVASINDA BAŞKA DELİLLERLE DESTEKLENMEDİĞİ SÜRECE TESPİT VE DİNLEME TUTANAKLARI MAHKUMİYET HÜKMÜ İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR.
CEZA DAVASINDA YAN DELİLLERLE DESTEKLENMEYEN İLETİŞİMİN TESPİTİ DELİLLERİ HAKKINDA YARGITAY KARARI
İLETİŞİMİN TESPİTİ KAYITLARI TEK BAŞINA MAHKUMİYET HÜKMÜ İÇİN YETERLİ MİDİR? İLETİŞİMİN TESPİTİ KAYITLARI TEK BAŞINA HAPİS CEZASI ALDIRIR MI?
6136 SAYILI Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna göre :
Madde 12
"Her kim bu Kanunun kapsamına giren ateşli silahları, bunlara ait mermileri veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları[1] ülkeye sokar veya sokmaya kalkışır veya bunların ülkeye sokulmasına aracılık eder veya bunları 29/6/2004 tarihli ve 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında ülkede yapar veya bu suretle ülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan ateşli silahları veya mermileri ya da namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları[2] bir yerden diğer bir yere taşır veya yollar veya taşımaya bilerek aracılık eder, satar veya satmaya aracılık ederse veya bu amaçla bulundurursa beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Birinci fıkrada yazılı suçları üçüncü fıkradaki hal dışında iki veya daha çok kişinin birlikte işlemeleri halinde, failler hakkında sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Birinci fıkradaki fiillerin, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar bir kat artırılır.
Ateşli silahın tüfek veya seri ateşli kısa sürede çok sayıda ve etkili biçimde mermi atabilen tam otomatik, dürbünlü, susturuculu veya hedef noktalayıcı aparat takılı[3] tabanca veya bu fıkrada sayılanların benzerleri olması ya da bu niteliği taşımayan ateşli silahlar veya her türlü mermilerin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların[4] miktar bakımından vahim olması halinde yukarıdaki fıkralarda yazılı cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunur.
Dördüncü fıkrada niteliği belirtilen ateşli silahlar ile benzerlerinin miktar bakımından vahim olması halinde birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda yazılı cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.
(Ek:21/11/2024-7533/11 md.) Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen silahı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak bu Kanun hükümlerine tabi silah haline dönüştürmek eylemi, 5201 sayılı Kanun hükümleri dışında yapılmış üretim olarak kabul edilir ve bu madde hükümlerine göre cezalandırılır. Dönüştürülen silahın sayı ve nitelik bakımından vahim olmaması halinde verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar indirilir."
1)
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/13862
Karar Numarası: 2009/479
Karar Tarihi: 22.01.2009
KESİN VE İNANDIRICI DELİL ELDE EDİLEMEMESİ
TOPLU HALDE SİLAH TİCARETİ YAPMA SUÇU
SUÇUN VASFININ TAYİNİNDE YANILGI
CEZA HUKUKUNDA EŞYA MÜSADERESİ
YASAK SİLAH VE MERMİLERİN ÜLKEYE SOKULMASI
ATEŞLİ SİLAH VEYA MERMİLERİN SAYI VEYA NİTELİK BAKIMINDAN VAHİM OLMASI
ÖZETİ: Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi
DAVA VE KARAR: 1- Sanıklar H. K., M. B., ve M. E. hakkında toplu halde silah ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,
Ancak;
1- Sanıklar H. K., M. B., ve M. E.'nin aralarında Yasanın amaçladığı biçimde topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı gibi sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına ilişkin mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan arama sonucunda sanık H. K.'nın evinde 2 adet 7.65 mm. çaplı tabanca, sanık M. E'nin işyerinde 340 adet mermi, sanık M. B.'nin işyerinde yapılan arama da ise 75 adet mermi ele geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık H. K.'nın sanıkta yakalanan silah sayısına göre alt sınırdan uzaklaşılarak 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık M. E.'nin aynı yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık M. B.'nin ise aynı yasanın 13/3 maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin, 6136 sayılı Yasanın 12/2. madde ve fıkrasında tanımı yapılan toplu silah ticareti suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde uygulama yapılması,
2- Sanıklar Y. A. ve F. B. hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi,
3- Sanık C. A. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın silah ticareti yaptığına yönelik savunmasının aksine şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gözetilmeden, beraatı yerine dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
4- Uygulamaya göre de;
Hükümden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 155. maddesi ile 6136 sayılı Yasanın 12/son maddesi yürürlükten kaldırıldığından, suça konu silahların ve eklentilerin müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi gereğince yapılması zorunluluğu;
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı sanıklar Y. A. ve F. B. hakkında 2 nolu bozma nedeniyle, Başkan Z.A. ve üye H, A.'nın, sanık C. A. yönünden 3 nolu kararda üye H. A.’nın muhalefetleri ile sanıkların atılı suçlardan beraatlerine, sanık M. B. hakkında 1 nolu bozma gerekçesi yönünden üye H. A.'nın muhalefeti ile oyçokluğuyla, sanıklar H. K. ve M. E. hakkında 1 nolu sebepten dolayı oybirliğiyle ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre tutuklu sanıklar Y. A., C. A., F. B., H. K. ve M. E'.nin oybirliğiyle tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilseler derhal tahliyelerinin sağlanması bakımından Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 22.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2)
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2009/417
Karar Numarası: 2009/6705
Karar Tarihi: 12.05.2009
CEZA HUKUKUNDA KAZANÇ MÜSADERESİ
ÖZETİ: Sanık M.K.'in evinde yapılan aramada elde olunan ve orijinal olduğu anlaşılan,emanetin 2006/5790 sırasında kayıtlı 4250 Euro ve 3300 Doların sanık N. ve malen sorumlu A.'in kendilerine ait olduğuna ilişkin beyanlarının aksine suçun işlenmesinden elde olunduğuna dair dosyada kanıt bulunmaması karşısında davaya konu gerçek paraların iadesi yerine TCK.nun 55. Maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık S.Ç. hakkında hükmolunan cezanın süresine göre müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. Maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE),
Tüm sanıklar hakkında dosya üzerinde yapılan incelemede;
Sanıklar A.K. ve G.Y.'ya yönelik suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan açılan dava hakkında zamanaşımı süresince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanıklar N.K. ve T.E. haklarında verilen beraat kararlarına ilişkin olarak yapılan incelemede;
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan C.Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi oybirliğiyle (ONANMASINA),
II- C.Savcısı, sanık N.K. ve malen sorumlu A.K.'in gerçek paranın bilinen değerine ve temyizlerinin kapsamına göre gerçek paranın müsaderesi hükmüne yönelik temyizlerine gelince;
Sanık M.K.'in evinde yapılan aramada elde olunan ve orijinal olduğu anlaşılan,emanetin 2006/5790 sırasında kayıtlı 4250 Euro ve 3300 Doların sanık N. ve malen sorumlu A.'in kendilerine ait olduğuna ilişkin beyanlarının aksine suçun işlenmesinden elde olunduğuna dair dosyada kanıt bulunmaması karşısında davaya konu gerçek paraların iadesi yerine TCK.nun 55. Maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden "Emanetin 2006/5790 sırasında kayıtlı gerçek paraların müsaderesine" ilişkin kısmın çıkartılarak hükme "Emanetin 2006/5790 sırasında kayıtlı gerçek paraların iadesi ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA),
III-Sanıklar M. K., E.D. M.D. ve E.S.haklarında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Oluş, iletişim tesbit tutanaklarına ve tüm dosya içeriğine göre; sanıklar M.K., E.D., M.D. ve E.S.'in, önceden belirlenmemiş sayıda ve süreklilik anlayışı içinde tam bir işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı ve disiplinli biçimde hareket edip amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak için bir araya gelip davaya konu sahte Türk parası ve dövizler, sahte resmi evrak, sahte mühürler ve sahte kıymetli damga ve pullar yaptıkları ve yapılan ihbar üzerine alınan arama kararları doğrultusunda sanıklar M.K., M.D. ve E.S.'in ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda bu malzemelerle birlikte bunların yapımında kullanılan alet ve dökümanların da ele geçtiği anlaşılmakla;
1- Sanıklar M.K. ve E.D. haklarında parada sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçları; sanıklar M.D. ve E.S. haklarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, parada sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlere ilişkin olarak;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,
5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken, aynı maddenin 3. Fıkrası gereğince sanıkların c bendinde sayılan haklardan sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar yoksun bırakılacaklarının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirdiğinden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden "sanıklar hakkında TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına" ilişkin kısmın çıkartılarak, yerine "sanıkların 5237 sayılı TCK.nun 53/1-3 madde ve fıkraları uyarınca c bendinde sayılan haklardan sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet hakkı, vesayet ve kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar, madde ve bendlerde sayılan diğer haklardan ise hükmolunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmaları" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA),
2- Sanıklar M.K. ve E.D.haklarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulmuş olan örgüte üye olma, mühürde sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlere ilişkin olarak;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,
Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Sanıklar M.K., M.D., E.S. ve E.D. haklarında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere ilişkin olarak;
a- Davaya konu tanzim edilmemiş boş vaziyetteki tır güzergah belgeleri mevcut durumları itibariyle hukuksal sonuç doğuracak belge niteliğinde bulunmamakla beraber, 22.8.2006 tarihli ekspertiz raporunun 16 ve 29.8.2006 tarihli ekspertiz raporunun 8. sırasında belirtilen ve rapor içeriğinden tanzim edilip edilmediği anlaşılamayan belgelerin hakiki örnekleri arşivde mevcut olmadığından sahteliği konusunda görüş bildirilememesi karşısında, bahsi geçen belgelerin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı suretleri dosya arasında bulundurulup, niteliği, düzenleniş amacı, sahte olup olmadığı ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı araştırılıp tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanarak, sonucuna göre özel belge olması halinde özel belgede sahtecilik suçlarının kullanma ile oluşacağı da gözönüne alınarak davaya konu belgelerin nerede, ne zaman ve ne şekilde kullanıldığı da karar yerinde tartışılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
b- Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanıklar M.K. ve E.D. haklarında kurulan hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu,
IV- Sanıklar G.Y., A.K., S.Ç., S.K. ve M.S.G. haklarında kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre mahkeme kararıyla, dinlemeye elverişli suçlardan dinlenen sanıklar M.K., M.D.ve E.S. ile bu sanıkların yaptıkları telefon görüşmelerinden elde edilen bilgilere ilişkin maddi kanıtlarla desteklenmeyen belirti kanıtların, savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeterli, kesin ve inandırıcı olmaması ve ayrıca üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna da rastlanmaması karşısında, sanıklar hakkında beraat yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık, sanıklar müdafileri ve yerel C.savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeblerden dolayı (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sanıklar G.Y., S.Ç., S.K. ve M.S.G.'ün TAHLİYELERİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadıkları takdirde telle salıverilmeleri için Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 12.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Keşan Avukat, KEŞAN CEZA AVUKATI, EDİRNE CEZA AVUKATI, ENEZ CEZA AVUKATI, İPSALA CEZA AVUKATI, UZUNKÖPRÜ CEZA AVUKATI, MERİÇ CEZA AVUKATI, HAVSA CEZA AVUKATI, TEKİRDAĞ CEZA AVUKATI,boşanma, KARŞILIKSIZ ÇEK ŞİKAYETİ, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuştucurucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi