CEZA YARGILAMASINDA SANIK DURUŞMAYA GETİRİLMEDEN İFADE VERİRSE NE OLUR? TALİMAT YOLUYLA ALINAN İFADEYE İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ? HANGİ DURUMLARDA CEZA KARARI BOZULUR?
Ceza yargılamasında sanığın duruşmada bulunma zorunluluğu belli hallerde sayılmıştır. Zorunlu haller dışında ceza davasında yargılanan kişi, duruşmalara katılmayabilir. Ancak vereceği ifadeyi ceza yargılaması boyunca SEGBİS ile vermesi yahut mahkemede ifade vermek isteyip istemediği sorulmaksızın başkaca görevlendirilen bir mahkemede ifade vermesi , sanık ceza almış olsa bile kararın Yargıtay tarafından bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle sanığın ceza yargılamasında duruşmaya ne şekilde katıldığı ya da neden mahkemeye çıkarılmadığı hususu çok önemlidir. Aşağıda bununla alakalı kanun maddelerini ve mahkeme kararlarından bazılarını sunduk. İyi okumalar dileriz.
Ceza Muhakemesi Kanununa göre :
"Duruşma tutanağı
Madde 219 – (1) Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya hakim ile zabıt katibi tarafından imzalanır. Duruşmada yapılan işlemlerin teknik araçlarla kayda alınması halinde, bu kayıtlar vakit geçirilmeksizin yazılı tutanağa dönüştürülerek mahkeme başkanı veya hakim ile zabıt katibi tarafından imzalanır.
(2) Mahkeme başkanının mazereti bulunursa tutanak, üyelerin en kıdemlisi tarafından imzalanır. "
"Sanığın duruşmadan bağışık tutulması
Madde 196 – (1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hallerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.
(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.
(3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur.
(4) (Değişik:15/08/2017-KHK-694/147 md.; Aynen kabul: 1/2/2018 - 7078/142 md.) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir.
(5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.
(6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir."
1)
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/7207
Karar Numarası: 2009/210
Karar Tarihi: 22.01.2009
ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN İFADESİNDE HUKUKA AYKIRILIK
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU
SANIĞIN DURUŞMAYA GETİRİLMEMESİ NEDENİYLE HÜKMÜN BOZULMASI GEREKTİĞİ HAKKINDA YARGITAY KARARI
ÖZETİ: Görevsizlik kararında sanığa atılı suçun alt sınırının 5 yıldan fazla cezayı gerektirmesi nedeniyle istinabe yoluyla savunmasının alınamayacağının gözetilmemesi ve savunmasını baroca atanan avukat huzurunda yapmak istediğini belirten sanığın sorgusunun müdafii olmaksızın yapılması suretiyle ,kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu yerinde görülmüş olduğundan, bozulmasına karar verildi.
Mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan sanık İsmail D...'nun yapılan yargılanması sonunda; ırz ve namusa tasaddi suçundan mahkümiyetine dair Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinden bozma üzerine verilen 18.2.2008 gün ve 2007/298 Esas, 2008/21 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:
İddianame yerine geçen görevsizlik kararında sanığa atılı 5237 sayılı TCK nun 103/2.maddesinde düzenlenen suçun alt sınırının 5 yıldan fazla cezayı gerektirmesi nedeniyle istinabe yoluyla savunmasının alınamayacağının gözetilmemesi ve savunmasını baroca atanan avukat huzurunda yapmak istediğini belirten sanığın sorgusunun müdafii olmaksızın yapılması suretiyle CMK nun 196/2 ile 147.maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2)
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/26485
Karar Numarası: 2009/28969
Karar Tarihi: 16.06.2009
SANIĞIN DURUŞMAYA GETİRİLMEMESİ VEYA SANIĞIN DURUŞMADAN BAĞIŞIK TUTULMASI
TALİMAT YOLUYLA İFADESİ ALINAN SANIĞA İFADESİNİ ESAS MAHKEMEESİNDE VERMEK İSTEYEBİLECEĞİ HAKKINDA BİLGİ VERİLMEDEN DİNLENMESİ HUKUKA AYKIRIDIR.
ÖZETİ: Talimat yoluyla ifadesi alınan sanığa, ifadesini esas mahkemesinde vermek isteyip istemediği sorulmadan sorgusunun yapılması Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırıdır.
DAVA VE KARAR: Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK'nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Talimat yoluyla ifadesi alınan sanığa, ifadesini esas mahkemesinde vermek isteyip istemediği sorulmadan sorgusu yapılarak CMK'nın 196/2. maddesine aykırı davranılması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
3)
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2010/1346
Karar Numarası: 2010/10344
Karar Tarihi: 30.09.2010
CEZA YARGILAMASINDA GEREKÇESİZ MAHKUMİYET KARARI
SANIĞIN DURUŞMAYA GETİRİLMEMESİ YA DA DURUŞMADAN BAĞIŞIK TUTULMASI HAKKINDA YARGITAY KARARI
CEZA YARGILAMASINDA HÜKÜM VE HÜKÜM FIKRASININ İÇERMESİ GEREKEN HUSUSLAR
5271 s. CMK/34, 196, 232, 302
Mahkemenin yoklukta verdiği 14.02.2008 gün ve 2007/198 esas 2008/39 karar sayılı mahkumiyet hükmünün tebliğ edildiği tarihte cezaevinde olduğu anlaşılan sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanunun 19. maddesine aykırı olarak aynı yasanın 35. maddesine göre yanlış adrese tebligat yapılması ve ayrıca ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.06.2009 gün, 5-81/196 sayılı kararında gösterildiği üzere,
KARAR: CMK.nun 232/6 ve 34/2.maddelerine uygun olarak kararda temyizin başlangıcı ve yasa yoluna başvuru yönteminin usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle öğrenme üzerine 26.01.2009 tarihinde yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin 08.04.2009 günlü temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 10.06.2008 gün ve 148/169 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sorgusunun yapıldığı tarihte başka suçtan yargı çevresi dışında tutuklu bulunan sanığın 5271 sayılı CMK. nun 196.maddesi uyarınca duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, sorgusunun yapılması gerektiği gözetilmeden istinabe yoluyla alınan sorguyla yetinilerek yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
SONUÇ: Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mahkumiyete ilişkin hükümler kesinleşmediğinden infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmaması halinde sanığın derhal serbest bırakılmasının temini için Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 30.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
4)
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/35360
Karar Numarası: 2009/42130
Karar Tarihi: 10.11.2009
DURUŞMA TUTANAĞININ İKİNCİ SAYFASININ ZABIT KATİBİ TARAFINDAN İMZALANMAMIŞ OLMASI USULE AYKIRI OLUP BOZMAYI GEREKTİRİR.
5271 s. CMK/219
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılan ve tanık ifadelerinin de bulunduğu 16.04.2008 tarihli duruşma tutanağının ikinci sayfasının zabıt katibi tarafından imzalanmaması suretiyle CMK’nın 219. maddesine aykırı davranılması,
2- Aynı yargı çevresindeki cezaevinde başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve duruşmalardan bağışık tutulma istemi bulunmayan sanığın duruşmalara getirtilmesi sağlanmadan, yokluğunda mahkumiyetine karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Keşan Avukat, KEŞAN CEZA AVUKATI, EDİRNE CEZA AVUKATI, ENEZ CEZA AVUKATI, İPSALA CEZA AVUKATI, UZUNKÖPRÜ CEZA AVUKATI, MERİÇ CEZA AVUKATI, HAVSA CEZA AVUKATI, TEKİRDAĞ CEZA AVUKATI,boşanma, KARŞILIKSIZ ÇEK ŞİKAYETİ, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuştucurucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi