DURUŞMAYA SEGBİS İLE KATILIM ZORUNLU MUDUR? HANGİ DURUMLARDA SANIK FİZİKEN MAHKEMEYE ÇIKARILIR? SANIĞIN TÜM DURUŞMALARDA SEGBİS İLE DİNLENMESİ HUKUKA UYGUN MUDUR?
SANIĞIN SEGBİS İLE DURUŞMAYA KATILMAK İSTEMEDİĞİNİ, FİZİKEN MAHKMEDE SAVUNMAK YAPMAK İSTEDİĞİNİ BİLDİRMESİNE RAĞMEN DURUŞMADA HAZIR EDİLMEMESİ ADİL YARGILANMA VE HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ İHLALİDİR.
SEGBİS İLE DURUŞMAYA KATILMA HAKKINDA YARGITAY KARARLARI
CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
Ceza infaz kurumunda bulunanlar MADDE 14– (1) Teknik altyapının hazır olması durumunda ceza infaz kurumunda bulunan kişi SEGBİS ile dinlenebileceği gibi, SEGBİS üzerinden duruşmalara da katılabilir. (2) Talep eden makam, dinleme yapacağı kişinin kimlik bilgilerini, dinleme zamanını ve dinleme için yapılması gereken hazırlıkları ilgiliceza infaz kurumu yönetimine bildirir. (3) İlgiliceza infaz kurumu görevlisi, ikinci fıkrada belirtilen talimatlar doğrultusunda, dinlenecek kişiyi, dinleme odasında hazır eder. (4) Talep eden makam ayrıca belirtmediği sürece, dinlenecek kişinin dinleme talebinde belirtilen kişi olduğuna dair bir tutanak, ceza infaz kurumu görevlisince düzenlenir ve imzalanır.
1)
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/1076
Karar Numarası: 2015/1932
Karar Tarihi: 19.06.2015
ÖZETİ: Hüküm tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle TCK'nın 152. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklik karşısında mala zarar verme suçunda sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçlarına ilişkin hükümlerde uygulama maddesinin TCK'nın 309/2. maddesi yerine anılan Kanunun 302/2. maddesi olarak yazılması Kanuna aykırıdır.
Sanık hakkında duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
1- Ceza yargılamasının temel ilkelerinden biri “doğrudan doğruyalık-vasıtasızlıktır.” Bu nedenle CMK 193/1. maddesinde “sanık olmaksızın yargılama olmaz” genel kuralına yer verildikten sonra istisnalar CMK 193/2, 194/2, 195, 196, 200/1 ve 204. maddelerinde gösterilmiştir. Sanığın kabulüne bağlı olarak alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezası gerektiren suçlar hariç olarak istinabe yoluyla sorguya çekilebilecektir. Görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak sorgu yapma imkanı CMK 196/4. madde hükmüne göre mümkün kılınmıştır.
Somut olaydaki hukuki sorun sanık ve müdafiisinin görüntülü ve sesli iletişim tekniğini kullanarak savunma yapmak istemediğini ısrarla beyan ederek duruşmada hazır bulunmak istekleri karşısında, bu sistemle savunma alınması durumunda, savunma hakkının kısıtlanarak adil yargılama ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, duruşmada hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır. (Y.C.G.K. 10.06.2008, 9-148/169 s.k.)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesine göre;
Cezai bir suç ile itham edilen herkesin, kendini savunma, iddia tanıklarını sorguya çekme veya çektirme, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercüman yardımından para ödenmeksizin yararlanması haklarını güvence altına almıştır. Duruşmada hazır bulunmaksızın bu hakları nasıl kullanabileceğinin anlaşılması zordur. (Colozza v. İtalya 12 Şubat 1985)
Adil bir ceza yargılaması sürecinin oluşumunda sanığın mahkeme nezdinde hazır bulunmasının büyük önemi bulunmaktadır. (Lala v. Hollanda 22 Eylül 1994) Bunun sebebi hem adil yargılama hakkının mevcudiyeti hem de beyanların doğruluğunun anlaşılması ve mağdur ile tanıkların beyanlarıyla karşılaştırılmasıdır. (Sedoviç v. İtalya)
Temyiz aşamasında davalının duruşma salonunda şahsen hazır bulunması ilk derece mahkemesinde görülmekte olan duruşmalarda hazır bulunmasına nispeten daha az önem arzetmektedir. (Kamasinsıki v. Avusturya, 19 Aralık 1989)
Adaletin gerçekten adil bir şekilde sağlanmasının demokratik bir toplumda tuttuğu yer göz önünde bulundurularak savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik her bir tedbirin ciddi şekilde gerekli olmasına işaret edilmiştir. Daha az kısıtlayıcı bir tedbirin bulunması halinde o uygulanmalıdır. (Van Mechelen ve diğerleri)
Sözleşme ile garantiye alınan hakkın kullanılmasından vazgeçilmesi, bunun açıkça söylenmesi ile mümkün olabilir. (Zana/Türkiye)
CMK'nın genel ilkeleri ve 196. maddedeki düzenleme, Dairemizce benimsenen Y.C.G.K.'nın 10.06.2008 tarih ve 9-148-169 sayılı kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İçtihadları göz önünde bulundurulduğunda; duruşmada hazır bulunma hakkı adil yargılama kapsamında değerlendirilmekte olup, bu hakkın sınırlanması ancak ciddi şekilde gerekli olması halinde istisna olarak uygulanmalıdır. A.İ.H.M.'nin Marcello Viola v. İtalya kararı temyiz duruşmasına ilişkindir. Bu nedenlerle kovuşturma aşamasında;
1-) Genel kural sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Bu hak ciddi nedenlere dayalı olarak mahkeme kararı ile sınırlandırılabilir.
2-) İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yolu ile katılması açık kabulüne dayalı olmalıdır.
3-) Sesli ve görüntülü yöntemle savunma alınması halinde sanık müdafiisinin talebi durumunda sanığın yanında bulunma olanağının sağlanması; koşulları gerçekleştiğinde savunma hakkının kısıtlanmadığı kabul edilebilecektir.
Tüm bu açıklamalar karşısında; esas hakkında son savunmasını duruşmada hazır bulunarak yapmak istediğini beyan eden sanığın duruşmada hazır bulundurulmayıp SEGBİS sistemi aracılığıyla yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Silahlı terör örgütü mensubu olduğu kabul edilen sanığın 15.11.2012 tarihinde güvenlik kuvvetleri ile silahlı çatışmaya giren grup içinde yer alarak vahim nitelikteki öldürmeye teşebbüs suçuna iştirak ettiğinin iddia ve kabul edilmiş olması ve aynı grup içerisinde yer alan diğer sanıklar hakkında ayrıca Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/10-84-85 -86- 87- 88- 89-90- 91- 92- 93- 94 -95 -96-97- 98- 99- 100-101- 102-104- 105- 106 esas sayılı dosyalarında aynı olaya ilişkin anayasayı ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2013/10 esas sayılı dosyada sanık olan ..... beyanları ile 14.01.2013 tarihli teşhis ve yer gösterme tutanaklarının bulunması karşısında aralarındaki CMK'nın 8. maddesi anlamında hukuki ve fiili bağlantı bulunan davaların birleştirilip delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 15.11.2012-12.10.2012-23.08.2012 tarihli eylemlere ilişkin delil olarak kabul edilip hükme esas alınan, sanığa ve başka dosya sanıklarına ait öz eleştiriler ile Ali Haydar Kaya'nın öldürülmesine dair dosyadaki notların bir kısmının okunaksız fotokopilerden ibaret olduğu anlaşılmakla, adli emanette kayıtlı olduğu anlaşılan bu dokümanların getirtilerek denetime olanak verecek şekilde asılları ya da okunaklı ve onaylı örnekleri dosyaya konulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Hüküm tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle TCK'nın 152. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklik karşısında mala zarar verme suçunda sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
5- Mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçlarına ilişkin hükümlerde uygulama maddesinin TCK'nın 309/2. maddesi yerine anılan Kanunun 302/2. maddesi olarak yazılması
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen kısmen resen de temyize tabi hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenleri, ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2)
YARGITAY
17. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2016/13097
Karar Numarası: 2018/14660
Karar Tarihi: 19.11.2018
Özeti: Bozma öncesi ve sonrasında SEGBİS sistemi aracılığıyla ifade vermek isteyen sanığın sorgusunun, kanun gerekçesinde de belirtildiği gibi zorunlu görülen tarafların güvenliklerinin tehlikeye düşmesi veya davanın makul sürede sonuçlandırılmasına engel olması gibi hangi durumların gözönünde bulundurulduğu açıklanıp belirtilmeden duruşmada hazır bulundurulmayıp SEGBİS aracılığıyla sorgusu yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Kovuşturma evresinde, başka suçtan başka yer cezaevinde tutuklu olarak bulunan sanık ...'ın 14.02.2011 tarihinde talimat yolu ile alınan savunmasında "Burada ifade vermek istemiyorum, kendi mahkemem huzurunda ifade vermek istiyorum" şeklinde beyanda bulunmasına karşın, yargılamanın yokluğun da sürdürülüp karar oturumunda hazır bulundurulmayarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK.nın 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanmasından bahisle Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 26/05/2015 tarihli kararı ile hükümlerin bozulduğu, mahkemece ilk celsede bozma ilamına uyulduğu ve aynı celse ...Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan hükümlü bulunan sanığın SEGBİS aracılığıyla alınan savunmasında; “Yargıtay bozma ilamına bir diyeceğim yoktur. Ben SEGBİS sistemiyle ifade vermeyi kabul etmiyorum. Ben bizzat mahkeme huzurunda ifade vermek istiyorum, daha fazla konuşmak istemiyorum” şeklinde beyanda bulunduğunun ve temyiz dilekçesinde de bu husustan bahsettiğinin anlaşılması karşısında;
Karar tarihinden sonra 15/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 sayılı KHK'nın 147. maddesiyle CMK 196. maddesinde yapılan ve 01/02/2018 tarihli 7078 sayılı Yasa'nın 142. maddesiyle aynen kabul edilen değişiklikle;
Hakim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusunun yapılabilmesine veya duruşmalara katılabileceğine karar verilebileceği belirtilmiştir.
Anılan kanun gerekçesinde de; düzenlemeyle sanığın duruşmada hazır bulunmasının tarafların güvenliklerini tehlikeye düşürmesine veya davanın makul sürede sonuçlandırılmasına engel olması ya da buna benzer başka sebeplerin varlığı ile mahkemece zorunlu görülmesi halinde, yurt içinde bulunan sanığın sorgusunun SEGBİS kullanılmak suretiyle yapılabilmesi veya duruşmalara katılabilmesinin öngörüldüğü,
Nitekim YGGK 13/02/2018 tarih, 2016/16-814 Esas, 2018/42 Karar sayılı ve 27/02/2018 tarih, 2017/16-33 Esas, 2018/74 Karar sayılı kararlarında da, yukarıda belirtilen kanun değişikliği itibarıyla hakim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan yargılanan ve mahkeme huzuruna getirilme talebi bulunan sanığın SEBGİS yöntemi ile sorgusunun yapılmasına ve duruşmalara katılımına karar verilmesinin bozma sebebi oluşturmayacağına karar verilmiştir.
Bozma öncesi ve sonrasında SEGBİS sistemi aracılığıyla ifade vermek isteyen sanığın sorgusunun, kanun gerekçesinde de belirtildiği gibi zorunlu görülen tarafların güvenliklerinin tehlikeye düşmesi veya davanın makul sürede sonuçlandırılmasına engel olması gibi hangi durumların gözönünde bulundurulduğu açıklanıp belirtilmeden duruşmada hazır bulundurulmayıp SEGBİS aracılığıyla sorgusu yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3)
YARGITAY
16. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2018/2429
Karar Numarası: 2018/3328
Karar Tarihi: 15.10.2018
Özeti: T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanığın, zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınıp son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp savunma hakkının kısıtlanması hatalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanığın, hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı K.H.K’nın 147. maddesiyle değişik CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınıp son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanunun 196/4. maddesine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 15.10.2018 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.
Keşan Avukat, boşanma, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuştucurucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi, edirne adliyesi