• bilgi@busrayigit.av.tr
  • 0543 745 40 75
ARA 0543 745 40 75

HIRSIZLIK SUÇUNDAN CEZA ALMIŞ SANIK - HÜKÜMLÜ, YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ HANGİ KOŞULLARDA TALEP EDEBİLİR? HIRSIZLIK SUÇUNDA YARGILANMANIN YENİLENMESİ YOLLARI

HIRSIZLIK SUÇUNDAN CEZA ALMIŞ SANIK - HÜKÜMLÜ, YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ HANGİ KOŞULLARDA TALEP EDEBİLİR?  HIRSIZLIK SUÇUNDA YARGILANMANIN YENİLENMESİ YOLLARI

HIRSIZLIK SUÇUNDAN CEZA ALMIŞ SANIK - HÜKÜMLÜ, YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ HANGİ KOŞULLARDA TALEP EDEBİLİR?

HIRSIZLIK SUÇUNDA YARGILANMANIN YENİLENMESİ YOLLARI

HIRSIZLIK SUÇUNDAN CEZAEVİNE GİREN HÜKÜMLÜNÜN, UYUŞTURUCU BAĞIMLISI OLDUĞUNU BEYAN ETMESİNE RAĞMEN SUÇU İŞLERKEN UYUŞTURUCU ETKİSİ ALTINDA OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILMADAN VERİLEN CEZA KARARI NEDENİYLE YENİDEN YARGILANMASI TALEP EDİLEBİLİR. 

HIRSIZLIK DAVALARINDA YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ SAĞLAYAN ÖRNEK KARARLAR

UYUŞTURUCU BAĞIMLISI SANIĞIN HIRSIZLIK SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASININ ARDINDAN YARGILANMASININ YENİLENMESİ TALEBİ ÖRNEK DİLEKÇE 

 

                                                  EDİRNE/KEŞAN ... ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

İTİRAZ EDEN
SANIK          : 

MÜDAFİİ                               : Av. BÜŞRA YİĞİT
            Adres antettedir

KONU          :  Keşan ... Asliye Ceza Mahkemesinin .../...  Sayılı ...../.../2025 tarihli kararı hakkında yargılamanın yenilenmesi, sanık hakkında infazın durdurulması ve tahliye talebimizdir.

AÇIKLAMALAR      :    

Ekli vekaletname uyarınca yargılamanın yenilenmesini talep eden sanık müdafii bulunmaktayız.

 
Sanık hakkında .......................    suçlarından .../..../20.. tarihinde sanık hakkında  5237 sayılı TCK hükümlerince mahkumiyet kararı verilmiştir.  Bu karara karşı dosya temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme ..../..../20... tarihinde temyiz talebini reddetmiş ve yerel mahkeme kararını onamıştır. 
 
 Aşağıda yenileme istemimizin esasa ilişkin unsurlarını açıklayacağız. 

 Şöyle ki sanık hakkında mahkemenizce mahkumiyet hükmü kurulan suç....... tarihinde işlenmiştir. Ancak ekte sunduğumuz belgelerde de görüldüğü üzere sanık bağımlılık sendromu hastası yani uyuşturucu madde bağımlısıdır ve buna bağlı olarak orta depresif nöbetler geçirmektedir. Bu sebeple ....... Hastanesinde AMATEM raporunda belirtlildiği üzere ......... tarihinde bir kez ayaktan tedavi görmüştür. Sanığın gördüğü muayene sonucunda rapor bitiş tarihi ........ olarak belirlenmiştir. Başvuru formunda .... yılında uyuşturucu madde kullanmaya başladığını belirtmiştir. Raporlardan anlaşıldığı üzere ara ara tedavi olmaya girişimlerinde bulunsa da sanık ....... yılından beri, suçun işlendiği tarih de dahil olmak üzere uyuşturucu kullanımına devam etmiştir. Hal böyle iken sanığın suç tarihinde uyuşturucu madde etkisi altında olup olmadığı gözetilmeden ve gerekli incelemeler yapılmadan verilen mahkumiyet kararına karşı yargılamanın yenilenmesi elzemdir. Yüksek Mahkeme kararlarına göre sanığa ait esası ilgilendiren eski doktor raporları yargılanmanın yenilenmesini gerektirir. Buna ilişkin bir emsal karar:  "Sanık müdafiinin 13.03.2015 havale tarihli yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesi ekinde sanık lehine “yeni delil” olarak mahkemeye ibraz ettiği … Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden verilen 09.01.2015 tarihli, 2014/41496 Sayılı yazıya göre sanığın 2002 yılından itibaren çeşitli tarihlerde ve suç tarihi olan 19.12.2005 tarihinden kısa bir süre önce 06.08.2005-22.08.2005 tarihleri arasında yatılı tedavi gördüğünün bildirildiği cihetle, sanığın suç tarihi itibari ile akıl sağlığının yerinde olmadığı ve cezai ehliyetinin bulunmadığı iddialarına dayanan yargılamanın yenilenmesi talebinin, CMK’nın 311. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan “Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa” şeklindeki düzenleme kapsamında yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabule değer olduğu, ayrıca sanık müdafii tarafından kanun yararına bozma talepli dilekçe ekinde ibraz edilen aynı hastanenin 26.11.2014 tarihli ve 8215 Sayılı raporunda sanık hakkındaki başka bir dosya olan Gaziosmanpaşa 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/17 esas sayılı dosyası kapsamında sanığın 06.08.2005 tarihi itibari ile cezai sorumluluğu olmadığının bildirildiği anlaşıldığından, yargılamanın yenilenmesi talebinin “cezaların infaz edilmiş olduğu” gerekçesi ile reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Yargıtay 10. Ceza Dairesi -Esas 2016/1980 Karar: 2017/1827).


TCK Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz. Sanık uyuşturucu maddeyi her ne kadar iradi olarak da alsa, bunu raporlardan da anlaşılacağı üzere uzun süre kullanmakta olduğundan akıl sağlığının ne durumda olduğunun araştırılması gerekirdi. 

Nitekim Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili
olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.

 Bu iki madde birlikte değerlendirilecek olursa ve sanığın ...... yılından beri uyuşturucu madde kullandığı düşünülürse sanık hakkında eksik inceleme yapıldığı sonucuna ulaşılması kaçınılmaz olacaktır. 

 Davaya konu olayda sanığın işlediği suçun manevi unsuru olan "kast" unsurunu ne kadar taşıdığı, bu bağlamda suçun unsurlarının failde mevcut olup olmadığına bakılmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulması TCK ilkelerine ve tarafı olduğumuz AİHS'e aykırılık teşkil etmektedir. Yargılamada suça ilişkin unsurların eksiksiz olarak mevcut olduğu görülmeden, gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan hüküm kurulması T.C. 1982 Anayasası md. 36'ya göre adil yargılanma hakkının da ihlaline sebep olmaktadır. Bu sebeple yeniden yargılama yapılıp eksik incelemeler tamamlandığında yeni delil niteliğinde bulgulara ulaşılacaktır. Yargıtay'ın buna değindiği bir kararından alıntı: "... Daha önceden mahkemeye bildirilen ancak mahkeme tarafından değerlendirilerek inandırıcı bulunmadığı için dikkate alınmayan delil ve olgular "Yeni" değildir. Buradaki yenilikten anlaşılması gereken taraf bakımından değil, mahkeme bakımından olay ya da delilin yeni olmasıdır. Mahkemece bilinmeyen, incelenmeyen, yargılama konusu yapılmayan ve bu nedenle değerlendirilmeyen deliller "Yeni delil veya olay" kapsamındadır.

Ayrıca, yeni olay ya da delilin yargılamanın yenilenmesi sebebi olması için aynı zamanda "Önemli" de olması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile yeni deliller ve olaylar ortaya konulduklarında tek başlarına ya da önceden sunulan delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın beraatını veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmalıdır..." (15. Ceza Dairesi  2015/11072 E.  ,  2015/28971 K.)

 Sanık , suçun işlendiği tarihte uzun süredir uyuşturucu bağımlısıdır ve bu durum mevcut AMATEM ve hastane raporlarından bellidir. Ayrıca sanık .... tarihinde Keşan .... Asliye Ceza Mahkemesi ..... Sayılı dosyanın soruşturma aşamasında "Ben .... günü saatini tam olarak hatırlamıyorum. Çünkü ben uyuşturucu madde kullanırım." demişse de bu durum mahkeme tarafından dikkate alınmamıştır. Sanık bu ifadesini soruşturma aşamasında yetkililere söylemiş olmasına rağmen mahkemece bu konu hakkında hiçbir inceleme yapılmamış olması adil yargılanma hakkının ihlalidir. Sanığın sabıka kaydı gerektiği şekilde incelense idi verdiği ifadelerden akıl sağlığının yerinde olmadığı anlaşılabilirdi. Ceza yargılamasındaki en önemli unsurlardan biri olan manevi unsurun suçta mevcut olup olmadığının belirlenmesi için, uzun süredir uyuşturucu madde kullanan birinin akıl sağlığının ne kadar yerinde olduğunun belirlenmesi gerekir ki, Yargıtay kararlarında sanığın uyuşturucu maddeyi iradi olarak almasının incelemeye engel teşkil etmediği açıkça görülmektedir.

 Buna ilişkin bazı emsal kararlar: "...Sanığın, uyuşturucu bağımlısı olduğunu iddia etmesi ve Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği’nin 24.10.2007 tarihli yazısında “Karışık madde kullanımı + Antisosyal Kişilik Bozukluğu” tanısıyla olay öncesinde anılan hastanede tedavi gördüğünün belirtilmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 32 ve 34. maddeleri ışığında, sanığın suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp, yöntemince raporla saptandıktan sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir..." (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Esas 2010/25993- Karar : 2011/6572).   "... Sanığın olay tarihinde uyuşturucu madde bağımlısı olduğu ve tedavi gördüğü, uyuşturucu krizine girdiği zamanlarda ne yaptığını bilmediğinin sanık ile mağdur tarafından beyan edilmesi karşısında, suç tarihi itibariyle TCK’nın 32 ve 34. maddeleri uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozma nedenidir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi -Esas 2014/53814 Karar : 2017/5506).

Davaya konu olay hakkında başkaca emsal kararlar vermek gerekirse; Kemer Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/279 E. - 2012/665 K. Nolu dosyası temyize gitmiş ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi 18/04/2011 tarihli ilamıyla "...'Sanığın aşamalardaki savunmasında uyuşturucu madde bağımlısı olması nedeniyle suç tarihinde krize girmesi nedeniyle hırsızlık eylemini gerçekleştirdiğini ileri sürmesi ve dosya içerisinde bulunan adli sicil kaydında da bu iddiasını destekleyen mahiyetteki hükümlülüklerinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 32. ve 34. maddeleri ışığında, sanığın suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp, yöntemince raporla saptanarak; sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmesi' nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir." Dosya bu nedenle mahkemeye iade olmuş ve yerel mahkeme yeniden yargılama istemini kabul edip infazın durdurulmasına karar vermiştir. 

Ayrıca Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/94 E. - 2015/111 K. Nolu dosyadaki sanık hakkında infazın gerçekleştiği anlaşılmasına rağmen, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan AMATEM raporlarının mahkemeye sunulması üzerine hükümlünün TCK md. 32 kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması için en yakın üniversite hastanesine sevki ile suç tarihinde cezai ehliyeti olup olmadığına dair TCK md. 32 kapsamında heyet raporu alınmasının sağlanılması ve rapor geldiğinde de infaz ve yeniden yargılama talebinin değerlendirilmesine karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurmuş, yeniden yargılama talebinin kabulüyle infazın durdurulmasına karar vermiştir. 

Kararlardan anlaşılacağı üzere Yüksek Mahkeme nezdinde, davamıza konu somut olay benzeri bir vakıa gerçekleştiğinde TCK  md 32 ve md 34 bir arada değerlendirilmeli ve sanığın suça ilişkin manevi unsuru tam olarak araştırılmalıdır. Bu araştırmanın yapılmaması kararın bozulması ve yargılamanın yenilenmesi sebebidir. Yüksek Mahkeme verdiği kararlarda bu durumu esasa ilişkin gördüğünden, yeniden yargılanma talebimiz mahkemenizce "esasa ilişkin bir unsur olmadığı" gerekçesiyle reddedilirse bu kararınızda hukuka uygunluk bulunmayacaktır. 


 Açıkladığımız nedenler ışığında mahkemenizden;  yukarıdaki emsal kararlar ve yasal mevzuat gereği  müvekkilin YENİDEN YARGILANMASINI, İNFAZININ DURDURULMASINI VE TAHLİYESİNİ talep etmemiz gereği hasıl olmuştur. 


SONUÇ VE İSTEM    :Yukarıda arz ve izah edilen ve re'sen nazara alınacak nedenlerle; yargılamanın yenilenmesine, müdafisi bulunduğum sanık hakkındaki İNFAZIN DURDURULARAK TAHLİYE EDİLMESİNE karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
                
                İtiraz Eden Sanık Müdafii
                Avukat BÜŞRA YİĞİT
                                                                                                                                                                                                                                                      
Ek:
1-) Vekaletname sureti
2-) ........ AMBAUM Raporları
3-)  ....... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM Raporları
4-) .... Tarihinde ....... Nolu Dosyada Sanıktan Alınan İfade


 

 

 

CEZA DAVALARINDA DELİLLER, uyuşturucu davasından ceza alan biri yeniden yargılanabilir mi? EN İYİ İŞ DAVASI AVUKATI, keşan miras avukatı, edirne miras avukatı, EN İYİ CEZA AVUKATI, CEZA DAVASI AVUKATLARI, miras davası avukatları, miras avukatları, / CEZA YARGILAMASINDA SUÇUN OLUŞUMUNA İLİŞKİN CEZA ALDIRACAK VEYA BERAAT ETTİRECEK DELİLLER NELERDİR? CEZA DAVALARINDA HANGİ DELİLLER LEHE HANGİLERİ ALEYHEDİR? CEZA DAVALARINDA HANGİ DELİL NASIL KULLANILMALI? CEZA DAVASINDA NASIL BERAAT KARARI ALINIR? CEZA DAVALARINDA DELİLLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?   Ceza davalarında delil, davA, keşan avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, ceza avukatı, boşanma avukatı, keşan boşanma avukatı, keşan tapu avukatı, miras avukatı, inşaat avukatı, icra avukatı, ceza davası, boşanma davası, yatarı ne kadar, uyuşturucu ile yakalanma, uyuşturucu davası, taksirle yaralama, keşan en iyi avukat, keşan en iyi savunma avukatı, uzunköprü en iyi avukat, ipsala en iyi avukat, enez en iyi avukat, trakya en iyi avukat, en iyi ceza avukatı, en iyi boşanma avukatı

MAKALELER