• bilgi@busrayigit.av.tr
  • 0543 745 40 75
ARA 0543 745 40 75

MİRAS ORTAKLIĞINDAKİ MALLARDA FİİLİ HAKİMİYETİ OLAN MİRASÇI ZİLYET , KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLARIN MÜLKİYETİNE HAK KAZANIR MI? TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLAR MİRAS KALMIŞ İSE HAKKIN İKTİSABI NASIL OLACAKTIR? BİRDEN FAZLA MİRASÇISI OLAN MİRAS MALLARINI ELİNDE BULUNDURAN ZİLYETLER KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA DİĞER MALLARDA DA HAK İDDİA EDEBİLİR Mİ?

MİRAS ORTAKLIĞINDAKİ MALLARDA FİİLİ HAKİMİYETİ OLAN MİRASÇI ZİLYET , KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLARIN MÜLKİYETİNE HAK KAZANIR MI? TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLAR MİRAS KALMIŞ İSE HAKKIN İKTİSABI NASIL OLACAKTIR? BİRDEN FAZLA MİRASÇISI OLAN MİRAS MALLARINI ELİNDE BULUNDURAN ZİLYETLER KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA DİĞER MALLARDA DA HAK İDDİA EDEBİLİR Mİ?

MİRAS ORTAKLIĞINDAKİ MALLARDA FİİLİ HAKİMİYETİ OLAN MİRASÇI ZİLYET , KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLARIN MÜLKİYETİNE HAK KAZANIR MI? TAPUYA KAYITLI OLMAYAN MALLAR MİRAS KALMIŞ İSE HAKKIN İKTİSABI NASIL OLACAKTIR? BİRDEN FAZLA MİRASÇISI OLAN MİRAS MALLARINI ELİNDE BULUNDURAN ZİLYETLER KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA DİĞER MALLARDA DA HAK İDDİA EDEBİLİR Mİ?

 

Kadastro Kanununa göre; 

"Taksim ve kısmi iktisap hali

Madde 15 - Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.

Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir.

İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir.

(Değişik son fıkra: 22/2/2005- 5304/5 md.) Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır."

Türk Medeni Kanununa göre; 

"

Mirasın geçmesinin sonucu

I. Miras ortaklığı

Madde 640- Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.

Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.

Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler."

 

MİRAS ORTAKLIĞINA AİT MALLARI ELİNDE BULUNDURAN ZİLYET AYNI ZAMANDA MİRASÇIYSA KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA DİĞER MİRAS MALLARINDA HAK İDDİA EDEMEYECEKTİR ZİRA MİRAS ORTAKLIĞI ADINA FİİLİ HAKİMİYET KURMUŞTUR. 

 

FİİLEN ELİNDE BULUNDURMA YOLUYLA MİRAS ORTAKLIĞI MALLARININ FİİLİ ZİLYEDE GEÇMEYECEĞİ HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

1)

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2005/708

Karar Numarası: 2005/1213

Karar Tarihi: 21.02.2005

PAYLAŞIMDAN ÖNCE MİRAS ORTAKLIĞININ OLUŞMASI

ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNİN HÜKÜMLERİ

TAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİ

OLAĞANÜSTÜ ZAMANAŞIMI YOLUYLA TAŞINMAZ KAZANIMI

HAZİNE ADINA KAYITLI TAŞINMAZ MALLARDA İKTİSAP

DAVA: Abdullah ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ( Kulu Asliye Hukuk Hakimliği )nden verilen 2.12.2004 gün ve 567/874 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekili, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 529 ada 6 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

18718 m2 yüzölçümlü dava konusu parsele ait kadastro tutanağında 1963 yılında faaliyet gösteren Toprak Tevzi Komisyonunun 4468 nolu parsel altında sınırlandırılıp Hazine adına bırakıldığı muhtar ve bilirkişiler tarafından bildirilmesi üzerine 23.6.1997 tarihinde tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı vekili, dava konusu parselin vekil edenine atalarından miras yoluyla intikal ettiğini ileri sürmüş, taksim olgusunu ileri sürmediği gibi yerel bilirkişi ve tanıklarda bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Dosya arasındaki nüfus kayıt örneğine göre davacının miras bırakanı Hasan 1940 yılında ölmüştür. Taşınmazın miras yoluyla intikal ettiği ileri sürüldüğüne, taksim hakkında bir belge ve açıklama bulunmadığına ve davacıdan başka mirasçıların olduğu anlaşıldığına göre davacı dava konusu yerin kendi adına tescilini isteyemez. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre; elbirliği mülkiyette iştirakçilerin birlikte hareket etmesi gerekir. Az öncede açıklandığı üzere, mirasçılardan biri tek başına adına tescilini isteyemez. Tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün değildir. Tüm bu açıklamalar göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.

SONUÇ: Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), 21.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

2)

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2003/10267

Karar Numarası: 2003/9772

Karar Tarihi: 24.10.2003

MURİSİN BAĞIŞI

ZİLYETLİKLE KAZANMA

MİRAS PAYININ TESCİLİ

ÖZETİ: Murisin taşınmazı açıkça bağışlayıp teslim ettiğinin kanıtlanmadığı bir davada mirasçılar arasındaki zilyetlik iktisap sağlamayacağı için davacının payı ile sınırlı olarak uyuşmazlığın çözümlenerek davacının miras payının kendi adına tesciline, geri kalan payların ise davalılar uhdesinde bırakılacak şekilde tesciline karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 543 ada 3 parsel sayılı 1476, 23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı M. S., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın öncesinde müşterek kök muris F.'ya ait iken murisin sağlığında ölümünden sonra geçerli olmak üzere kendisine bu taşınmazı bağışladığı ve 1966 yılından bu yana zilyetliğinde olduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Çekişmeli taşınmazın öncesinin tarafların ortak kök miras bırakanları İ.'ın iken paylaşım sonucu F.'ya isabet ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın özü malik F.'nın bu taşınmazı davacı M. bağışlayıp bağışlamadığı konusundadır. Mahkemece bağış olgusu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, bu kabul tarzı dosya içeriğine uygun değildir. Tanıklar F.'nın taşınmazı torununa bağışlayacağını açıklamışlardır. Bu bildirimler ileriye dönüktür. Açıkça bağış yapılarak sağlığında teslim edildiği kanıtlanamamıştır. Bu durumda taşınmazın öncesinin ortak miras bırakan F.'ya ait olduğunun kabulü zorunludur. F.'nın terekesinin paylaşıldığına dair bir iddia ileri sürülmemiştir. Bu durumda H. mirasçılarının zilyetliğinin miras bırakan F.'ya teb'an olduğunun kabulünü gerektirir. Mirasçılar arasındaki zilyetlik ise iktisap sağlamaz. Hal böyle olunca davacının payı ile sınırlı olarak uyuşmazlığın çözümlenerek davacının miras payının kendi adına tesciline, geri kalan payların ise davalılar uhdesinde bırakılacak şekilde tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabul ile hükmün (BOZULMASINA), 24.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

 

CEZA DAVALARINDA DELİLLER, uyuşturucu davasından ceza alan biri yeniden yargılanabilir mi? EN İYİ İŞ DAVASI AVUKATI, keşan miras avukatı, edirne miras avukatı, EN İYİ CEZA AVUKATI, CEZA DAVASI AVUKATLARI, miras davası avukatları, miras avukatları, / CEZA YARGILAMASINDA SUÇUN OLUŞUMUNA İLİŞKİN CEZA ALDIRACAK VEYA BERAAT ETTİRECEK DELİLLER NELERDİR? CEZA DAVALARINDA HANGİ DELİLLER LEHE HANGİLERİ ALEYHEDİR? CEZA DAVALARINDA HANGİ DELİL NASIL KULLANILMALI? CEZA DAVASINDA NASIL BERAAT KARARI ALINIR? CEZA DAVALARINDA DELİLLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?   Ceza davalarında delil, davA, keşan avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, ceza avukatı, boşanma avukatı, keşan boşanma avukatı, keşan tapu avukatı, miras avukatı, inşaat avukatı, icra avukatı, ceza davası, boşanma davası, yatarı ne kadar, uyuşturucu ile yakalanma, uyuşturucu davası, taksirle yaralama, keşan en iyi avukat, keşan en iyi savunma avukatı, uzunköprü en iyi avukat, ipsala en iyi avukat, enez en iyi avukat, trakya en iyi avukat, en iyi ceza avukatı, en İYİ MİRAS DAVASI AVUKATI, 

MAKALELER