• bilgi@busrayigit.av.tr
  • 0543 745 40 75
ARA 0543 745 40 75

TAŞIYICININ MALI OLMASI GEREKENDEN ÇOK UZUN BİR SÜRE SONRA TESLİM ETMESİ HALİNDE AĞIR KUSURLU OLDUĞU HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

TAŞIYICININ MALI OLMASI GEREKENDEN ÇOK UZUN BİR SÜRE SONRA TESLİM ETMESİ HALİNDE AĞIR KUSURLU OLDUĞU HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

TAŞIYICININ AĞIR KUSURUNDA TAŞINAN MALLARA GELEN ZARARI TALEP ETME ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?

NAKLİYAT/TAŞIMA SÖZLEŞMELERİNDE TAŞIYICININ KASTA YAKIN YA DA KAST İLE TESLİMİ GECİKTİRMESİ YA DA MALLARIN ZİYANINA SEBEP OLMASI DURUMUNDA MALLARA GELEN ZARARI İSTEME ZAMANAŞIMI SÜRESİ UZAYACAKTIR. Bu halde taşıyıcı, TTK madde 886’daki sorumluluktan kurtarma hükümlerinden yararlanamaz.

TAŞIYICININ TAŞINAN EŞYAYI MAKUL SÜREDE TESLİM ETMEMESİNDEN DOĞAN AĞIR KUSURU NEYE GÖRE BELİRLENİR?

YİRMİ BEŞ GÜN GECİKEN EVRAK TESLİMİNDEN DOLAYI ÜNİVERSİTEYE YATAY GEÇİŞ YAPILAMAMASI

 

1) YARGITAY 11. Hukuk Dairesi         2015/14400 E.  ,  2016/3967 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2013/299-2015/178 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, .... Tıp Fakültesine taşınması için davalıya teslim edilen kargonun davalı tarafından kaybedildiğini, zararlarının karşılanmaması üzerine icra takibi yapıldığını ancak takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kargo taşıma işini, davalıya, 24 saat V.I.P taşıma koşuluyla teslim ettiği, kargonun bozulabilecek sağlık malzemesi olduğu, taşıma koşullarına uygun olarak kısa sürede taşınma gerekliliği konusunda davalının özel yükümlülük altına girdiği, taraflar arasında yapılan özel taşıma koşullarına aykırı olarak eşyanın kaybolduğu ve uzun bir süre sonra -10 gün sonra- bulunduğu, buna göre 24 saat içinde taşınması gereken eşyanın taşınmaması ve 10 günlük süre boyunca nerede olduğunun da bilinmemesi ancak aramalar neticesi ortaya çıkması TTK'nın 886. maddesine göre pervasızca davranış kusuru oluşturduğundan bir sınırsız sorumluluk hali oluşturduğu, bu nedenlerle dava konusu şeyin gerçek değeri üzerinden tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 465,30 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

2) YARGITAY 11. Hukuk Dairesi         2014/16522 E.  ,  2015/1706 K.

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/05/2014 tarih ve 2012/159-2014/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, ....ile aralarında anlaşma gereği taşınacak dane bezelyenin davalının kullanımındaki aracı ile Eskişehir Osmaniye'den Karacabey'e taşınırken aracın yolda arızalandığını, müvekkilinin yardımı ile çekici vasıtasıyla aracın ve ürünlerin tamek fabrikasına ulaştırıldığını ancak fabrika yetkilileri tarafından mahsulün kızıştığından işlenemez durumda olduğu tespit edilerek ürünün teslim alınmadığını, davalının araçtaki arıza nedeniyle sorumluluktan kurtulamayacağını ileri sürerek müvekkilinin fabrikaya ödemek zorunda kaldığı 9.328,39 TL ürün bedeli, 1.112,15 TL nakliye bedeli, 1.770,00 TL kurtarıcı bedeli toplamı olan 12.210,54 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; mahkenin görevine ve yetkisine itiraz ettiğini, müvekkilinin basiretli bir tacirin yapması gereken araca ait tüm kontrolleri gününde yaptırdığını ancak kusuru olmaksızın ve önceden öngürülmeyecek şekilde meydana gelen arıza nedeni ile sorumlu tutulamayacağını, 3-4 saatlik bir gecikme nedeni ile malın tamamının zayi olmasının mümkün olmadığını, malın yüklenirken hasarlı olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsmaına göre; davalının hasarın meydana geldiği emtiayı taşıyan aracın işleteni ve sürücüsü olduğu, araçta meydana gelen arıza nedeniyle araçtaki yük nakliyesinin zamanında sağlanamadığı için kızışarak bozulduğu, davalının yükümlülüklerine aykırı şekilde ihmalde bulunarak taşımaya elverişli olmayan araç ile taşıma yaptığı, araçtaki arızaya dayanarak davalı taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığı, davalının en yüksek özeni gösterdiğine ve kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden dolayı zararın meydana geldiği iddia ve ispat olunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 12.210,54 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 sayılı HMK'nın 19/2. maddesine uygun yapılmış bir yetki itirazı olmamasına göre vekilinin davalı tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 708,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

EŞYANIN MAKUL SÜRENİN ÇOK ÜZERİNDE BİR ZAMANDA TESLİM EDİLMESİ AĞIR KUSUR/ KASTA EŞ DEĞER KUSUR OLARAK KABUL EDİLİR. BU HALDE ZAMANAŞIMI BİR YILDAN ÜÇ YILA ÇIKMAKTADIR.

3) YARGITAY 11. Hukuk Dairesi         2018/1009 E.  ,  2019/6702 K.

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/05/2017 tarih ve 2015/924 E- 2017/437 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 17/01/2018 tarih ve 2017/702 E- 2018/36 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22/10/2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat emtea blok sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Kasar ve Dual Tekstil Sanayi A.Ş.’ye ait iplik emtiasının davalı şirket tarafından ... / ... plakalı çekici ve dorse île Çorlu'dan ...'ya taşınması esnasında çalındığını, müvekkili şirketin bu nedenle sigortalısına 31.12.2013 tarihinde 134.122,00 TL hasar tazminatı ödediğini, davalı şirkete yapılan rücu taleplerinin neticesiz kalması üzerine, hasar tazminatını ödeyen müvekkilinin sigortalısının hukukuna halef olduğundan bu kanuni halefıyete dayanılarak davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının yapılan icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın TT.K.'nın 1472 maddesindeki halefiyet ilkesine dayalı bir dava olması nedeniyle; davacı sigortacının dava dışı sigortalısının hakkı kadarına sahip olacağını, bu nedenle davacı ... bakımından davada uygulanması gereken zamanaşımı süresinin (1) yıl olduğunu, davaya konu maddi olayın teminat kapsamında olmadığını, sigortalı şirketin, müvekkili tarafından ismi bildirilen ... isimli kişiye malı teslim etmesinin gerektiğini, ancak malı kime teslim ettiğinin belli olmadığını, dava konusu eşyaların göndericisi tarafından taşıyıcıya teslim edilmiş olduğunun kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davacının TTK m.1472 ve TBK m.183 ve devamı hükümlerine göre sigortalısına halef olduğu, taşıma sürecinde gerçek gönderen Kasar ve Dual Tekstil firması olmasına karşın; TTK .m.868 hükmüne aykırı bir şekilde emir ve talimatlarla boşaltma adresi değişikliği yapıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; taşıma sürecinde pervasızca-zarar meydana gelme bilinci içinde hareket edildiği, üç yıllık zamanaşımının uygulanacağı, davalı tarafın kusurundan bu olayın meydana geldiği, davacı sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davalı tarafın meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, İlk derece mahkemesinin hüküm gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin karşılandığı da dikkate alındığında, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmitşir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.240,36 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

4)

YATAY GEÇİŞ EVRAKLARININ ÜNİVERSİTEYE ZAMANINDA TESLİM EDİLMEMESİ NEDENİYLE YAPILAMAYAN YATAY GEÇİŞ NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAŞIYICIDAN TALEP EDİLMESİ

YARGITAY 11. Hukuk Dairesi         2013/12462 E.  ,  2014/2874 K.

 

"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

 

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.01.2013 tarih ve 2012/87-2013/12 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin özel bir üniversite olan ... Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 1. sınıfını başarıyla bitirerek bir devlet okulu olan ... Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 2. sınıfına yatay geçiş yapmak için müracaat ettiğini, ilgili üniversitenin istediği belgeleri tamamlayarak anılan üniversiteye gönderilmek üzere davalı kargo şirketinin Elazığ Şubesi'ne teslim ettiğini, davalı şirketin kargoyu 3 gün içinde teslim etmesi gerekirken 25 gün sonra teslim ettiğini, bu nedenle müvekkilinin 2. sınıfa yatay geçiş talebinin kabul edilmediğini, müvekkilinin ... Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde 2, 3, ve 4. sınıfları okurken toplam 18.106,00 YTL ödediğini, eğer devlet üniversitesinde okusaydı bu parayı ödemeden sadece devlet öğrenim harcını ödeyerek okuyabilecek olduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/144 Esas sayılı dosyası ile 1.612,00 YTL miktarında alacak davası açtıklarını, davanın kabulüne karar verilmekle kararın kesinleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin olarak 15.835,00 TL'nin reeskont-ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sözleşme gereğince davacının göndereceği kargonun mahiyetini bildirme zorunluluğunun olduğunu, davacının herhangi bir hak kaybından bahsetmenin mümkün olmadığını, davacı vekilince davacının başarılı olamadığından 3. sınıfa yatay geçiş yapamadığının açıkça belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 20.12.2011 gün, 2010/7716 Esas, 2011/17367 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak alınan ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, olağan koşullarda üç gün içerisinde teslim edilmesi gereken eşyanın, makul sürenin çok üstünde bir gecikmeyle yirmi beş gün sonra teslim edilmesinin ağır kusur olarak kabul edildiği, bu nedenle somut olaya TTK'nın 767/1. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı ve aynı Kanun'un 767/5. maddesi hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacı tarafın zararının, 2. sınıfta okuduğu dönem için özel üniversiteye ödediği miktardan, sulh hukuk mahkemesince hüküm altına alınan miktar ile yatay geçişin kabul edilmesi durumunda devlet üniversitesine ödeyeceği yıllık eğitim gideri düşülerek 2004/2005 öğretim yılı için uğradığı zarar miktarından ibaret olduğu, 3. ve 4. sınıflar için özel üniversiteye ödenen eğitim giderlerinin zarar kapsamında olmadığı, davacı tarafın bu dönemlerde de yatay geçiş hakkının bulunduğu, ancak bu koşulları yerine getirip başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.511.47 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Keşan Avukat, boşanma, ceza, aile, hukuku, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, keşan en iyi avukat, edirne ceza avukatı, keşan ceza avukatı,yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet.

MAKALELER