• bilgi@busrayigit.av.tr
  • 0543 745 40 75
ARA 0543 745 40 75

TUTUKLAMADA MANEVİ TAZMİNAT NE KADAR ALINIR? TUTUKLAMADA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT NEYE GÖRE BELİRLENİR? BİR GÜN TUTUKLU KALMADA TAZMİNAT ALINIR MI? KORUMA TEDBİRİ TAZMİNATI NE KADAR OLUR? GÖZALTI TAZMİNATI NE KADARDIR?  

TUTUKLAMADA MANEVİ TAZMİNAT NE KADAR ALINIR? TUTUKLAMADA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT NEYE GÖRE BELİRLENİR? BİR GÜN TUTUKLU KALMADA TAZMİNAT ALINIR MI? KORUMA TEDBİRİ TAZMİNATI NE KADAR OLUR? GÖZALTI TAZMİNATI NE KADARDIR?  

TUTUKLAMADA MANEVİ TAZMİNAT NE KADAR ALINIR? TUTUKLAMADA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT NEYE GÖRE BELİRLENİR? BİR GÜN TUTUKLU KALMADA TAZMİNAT ALINIR MI? KORUMA TEDBİRİ TAZMİNATI NE KADAR OLUR? GÖZALTI TAZMİNATI NE KADARDIR?  

KORUMA TEDBİRLERİNDE - TUTUKLAMADA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT MİKTARI HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

 

1) 

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2012/502

Karar Numarası: 2012/2485

Karar Tarihi: 09.02.2012

 

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ

Davacının tazminat isteminin reddine dair hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1- ) Cumhuriyet savcısı hazır bulundurulmadan ve duruşma açılmadan dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi suretiyle 5271 Sayılı Kanunun 142/7,188/1 inci maddesine muhalefet edilmesi,

2- ) Davacının kolluk tarafından kanuna uygun olarak yakalanıp, 1 gün gözaltında tutulduktan sonra cumhuriyet savcısı tarafından serbest bırakıldığı, hakkında açılan davadan beraat ettiği ve böylece C.M.K.nın 141/1-e bendindeki şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, maddi tazminat bakımından gözaltına alındığı tarihte hangi iş ile iştigal ettiğinin araştırılarak sonucuna göre, uğradığı manevi zararla ilgili talep konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

2)

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2012/27225

Karar Numarası: 2013/989

Karar Tarihi: 14.01.2013

 

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ

CEZA YARGILAMASINDA BİLİRKİŞİNİN ATANMASI

Dava ve Karar: Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı ve davacı vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 132 gün tutuklu kalan davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,

2- 5271 sayılı CMK'nın 63/1. maddesi gereğince, maddi tazminat miktarının doğru ve denetime olanak sağlayacak şekilde tayin ve tespiti yönünden konusunda uzman bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

Sonuç: Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

3)

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2012/1888

Karar Numarası: 2012/8135

Karar Tarihi: 23.03.2012

 

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ

Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1- ) Dairemizce benimsenen görüşe göre, tutuklandığı tarihte öğrenci olan davacının maddi kaybıyla ilgili itibar edilecek belge ibraz edilmesi halinde bu husus nazara alınarak maddi zararının belirlenmesi, belge ibraz edememesi halinde ise tazminat istemine konu işlem tarihindeki yaş durumu dikkate alınarak, bu yaş grubu için belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, maddi tazminata dair talebin reddine karar verilmesi,

2- ) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasıyla kısa kararda 2.250,00 TL manevi tazminata hükmedildiği belirlenmesine rağmen kararın gerekçe kısmında 900,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi yazılmak suretiyle hükmün karıştırılması,

SONUÇ : Kanuna aykırı olup davacı vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı C.M.U.K.un 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 23.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

4)

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/11440

Karar Numarası: 2016/10217

Karar Tarihi: 15.06.2016

Davacılar : 1- ..., 2- ..., 3- ...

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacılar vekilinin 10.10.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldıklarını, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçtan beraatlerine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin açılan davaların kısmen kabulü kararı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davalarının dayanağı olan Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2014/220 Esas - 2014/233 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) kasten öldürme suçundan, tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçtan beraatlerine hükmedildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin 10.07.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının 10.10.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacıların sosyal ve ekonomik durumları, üzerlerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmalarına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldıkları süre, faize hükmedilmemesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacıların elde edeceği parasal değerler ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 1026 gün süreyle tutuklanan davacı ... ile 1046 gün süreyle tutuklanan davacılar ... ve ... için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının bu ölçülere uymayıp az tayini,

2- Tutuklanmadan önce seyyar satıcı olarak çalıştıklarını iddia eden davacıların tutuklu kaldığı dönem içerisinde maddi zararlarını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadıkları nazara alınıp, davacıların vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldıkları dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak, davacı ... için 24.994,42 TL’nin, davacılar ... ve ... için 25.530,30 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, tutukluluk sürelerinin fazla hesaplanması sonucu maddi tazminatların yüksek belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatların fazla hesaplanması,

3- Davacılar yararına hükmedilen toplam tazminat miktarlarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,

4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye hazinesinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

5- Gerekçeli karar başlığında, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava adının “466 sayılı Yasaya göre tazminat” olarak yazılması,

Kanuna aykırı olup, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

5)

 

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/11423

Karar Numarası: 2017/784

Karar Tarihi: 06.02.2017

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

1- Davacılar ... ve ... lehine kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Dairemizin 29.02.2016 tarih, 2015/10081 Esas – 2016/3145 Karar sayılı bozma ilamından önce, 30.06.2014 tarih, 2013/224 Esas – 2014/276 Karar sayılı ilk hükümde, davacılar ... ve ... lehine 7.266,10'ar TL maddi tazminata hükmolunduğu ve davacı ... lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına 01.11.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği, davacı tarafça anılan hükme yönelik temyiz talebinde bulunulmadığı, ilk hükmün yalnızca davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğu bu suretle davacılar lehine hükmolunan maddi tazminat miktarları ile davacı ... lehine hükmolunan tazminat miktarlarına 01.11.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin davalı açısından kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmadan, davacılar lehine bu kez 8.028,4'er TL maddi tazminata hükmolunması ve davacı ... lehine hükmolunan tazminat miktarlarına 31.10.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine aykırı davranılması,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden davacılar lehine hükmolunan maddi tazminat miktarlarının 7.266,10'ar TL'ye indirilmesi ve hükmün davacı ...'a ilişkin B bölümünün 1 ve 2 numaralı bentlerindeki ''tutuklama tarihi olan 31/10/2008'' ibarelerinin çıkarılarak yerlerine ''01.11.2008'' ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2- Davacı ... lehine kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;

Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

5271 sayılı CMK'nın "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144. maddesinin 1-e bendinde; “Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar” hükmüne yer verilmiş, madde gerekçesinde de "Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır." açıklamasında bulunulmuştur. Konuya ilişkin olarak Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarih, 2013/531 Esas - 2015/157 sayılı kararı da, ''5271 sayılı CMK'nın 144/1-e maddesinde açıkça adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanda bulunarak suçu işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlara tazminat verilmeyeceği belirtilmiştir. Buna göre, bir suç isnadıyla hakkında soruşturma yapılan kişi adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını beyan ederek şahsi kusuru ile gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmuşsa artık bu kişinin tazminat talebinde bulunamayacağı kabul edilmelidir.'' şeklindedir.

Bu kapsamda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde; davacı ...'ın soruşturma aşamasında kollukta, Cumhuriyet savcılığında ve sulh ceza mahkemesinde alınan beyanlarında açıkça atılı suçu işlediğini kabul ederek tutuklanmasına neden olduğu ancak yapılan yargılama sonunda davacının isnat edilen suçları işlediği sübuta ermediği gerekçesiyle beraatine hükmedildiği anlaşıldığından, davacının tazminat talebinin CMK'nın 144/1-e maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine tazminata hükmolunması,

Kabule göre de;

Dairemizin 29.02.2016 tarih, 2015/10081 Esas – 2016/3145 Karar sayılı bozma ilamından önce, 30.06.2014 tarih, 2013/224 Esas – 2014/276 Karar sayılı ilk hükümde, davacı ... lehine 7.266,10 TL maddi tazminata hükmolunduğu ve hükmolunan manevi tazminat miktarına 01.11.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği, davacı tarafça anılan hükme yönelik temyiz talebinde bulunulmadığı, ilk hükmün yalnızca davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğu bu suretle davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarı ile davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarına 01.11.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin davalı açısından kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmadan, davacı lehine bu kez 8.028,4 TL maddi tazminata hükmolunması ve hükmolunan manevi tazminat miktarına 31.10.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesine aykırı davranılması,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Keşan Avukat, KEŞAN CEZA AVUKATI, EDİRNE CEZA AVUKATI, ENEZ CEZA AVUKATI, İPSALA CEZA AVUKATI, UZUNKÖPRÜ CEZA AVUKATI, MERİÇ CEZA AVUKATI, HAVSA CEZA AVUKATI, TEKİRDAĞ CEZA AVUKATI,boşanma, KARŞILIKSIZ ÇEK ŞİKAYETİ, ceza, aile, hukuku, keşan boşanma avukatı, keşan ceza avukatı, keşan , keşan sigorta avukatı, keşan sözleşme avukatı, keşan tapu avukatı, keşan miras avukatı, Keşan'da en iyi avukat, idare, tarım, taşınmaz, çiftçi, yabancı, göç, vatandaşlık, sigorta, kamulaştırma, danışmanlık, velayet, tapu davası avukatı, şirket avukatı, enez avukat, ipsala avukat, uzunköprü avukat, edirne avukat, keşan ceza avukatı, uyuştucurucudan ne kadar yatarım, keşan tapu davası avukatı, keşan ceza mahkemesi, keşan adliyesi, TAHKİM VEKİLİ, TAHKİM AVUKATI. 

MAKALELER